6 Mayıs 2015 Çarşamba

HAFTALIK (20-26 Nisan 2015)

     Haftanın 6 günü çalışıyorum ve 23 Nisan kutlaması boş olan o tek günüme geldi. Evde yatacağım saatlerde çocukları sıraya koymak, programı düzenlemek ve öğretmen arkadaşlarımın talepleriyle uğraşmak zorunda kaldım. İsyannnnn...

     23 Nisan’da çalıştırdığı koroya Yıldızların Altında şarkısını söyleten ama “Sevişmek ah ne hoştur!” kısmında çocuklar utandığı için “Kaynaşmak ah ne hoştur!” diye söyleten bir müzik hocamız var.

     Bazı öğrencileri gördükçe çocuk yapmaktan korkuyorum, benimki de böyle olur mu diye ama bazı çocuklara da bayılıyorum. Cidden aralarında mükemmel olanlar var. Hem çok güzel (veya sevimli) hem çalışkan hem de terbiyeliler. Anne babaları bugün verse onları evlatlık olarak alıp kendi çocuğum gibi bağrıma basarım.

     Ölen kişinin arkasından “Işıklar içinde uyusun.” Lafının söylenmesi size de çok itici gelmiyor mu? Hayatımda duyduğum en samimiyetsiz söz olabilir bu. Çok değil birkaç yıldır kullanılıyor ama ben şimdiden çok sıkıldım. İlk kim söylediyse bu sözü, daha söz ağzından çıkmadan ağzına kürekle vurmak isterdim.

     Facebook’tan çekiliş sonucu kazandığım Eylül kitabının (bu konuyu ayrıntılı olarak yazmıştım. Okumak için tıklayınız.) yazarının 20 yaşında olduğunu öğrenince ufak çaplı bir sinir krizi geçirdiğim doğrudur. Ben ki blog yazmaya 1 sene önce başladım, bloga düzgün yazılar yazmaya başlayalı ise 4 ay oldu, bu arkadaş 20 yaşında ilk kitabını çıkarmış, 2 kitabı da yoldaymış. Henüz kitabı okumadım ama bu bile onu kıskanmama yetti. O zaman ben de kendime söz veriyorum, 35 yaşına gelmeden (önümde 8 sene var) ben de kafamdaki kitabı yazacağım.

     Düzenli olarak takip ettiğim ve çok beğendiğim bir kitap blogunu bir erkeğin yazdığını öğrendim ve çok şaşırdım. Kitap okumayı çok sevince direkt kadındır diye kurmuştum kafamda, sanki erkekler kitap okumayı sevmezmiş gibi. Önyargılıyım diye bana kızmayın. Takip ettiğim 40 kitap blogu varsa bunun 2-3 tanesini erkekler yazıyor. Bu durumda ben de bir kitap blogu görünce kafadan “Kadın yazar” diye düşünüyorum.

     Einstein’a ilkokul öğretmeninin “Gerizekalı. Bir şey öğrenemez.” Dediğini bilmeyen yoktur. Ben de bazen “Bundan bir şey olmaz.” Dediğim öğrenciler acaba ileride iyi noktalara gelirler mi diye düşünüyorum ama bu, o kadar inanılmaz geliyor ki. Keşke gelseler ve beni yanıltsalar ama sanmıyorum. Einstein bir istisna bence.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...