9 Eylül 2016 Cuma

SUSANNA TAMARO – YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT

sule uzundere blog  SUSANNA TAMARO – YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT kitap yorumu


Bu kitabı ilk kez lisedeyken kuzenlerimde görmüştüm. O zamanlar çok popülerdi. Şimdi bile yazarı pek tanınmaz belki ama “Yüreğinin Götürdüğü Yere Git” cümlesini birçok kişi bilir. Hatta bu cümleye atıfta bulunan bir Türk filmi bile çekilmişti, Kadri’nin Götürdüğü Yere Git adında.

Kitap mektuplardan oluşuyor. Anneannenin yaşlanması ve hastalanması sonucu son zamanlarda arasının çok da iyi olmadığı torununa yazdığı gönderilmeyen mektupları okuyoruz. Her mektupla beraber anneannenin hayatını, torunuyla ilişkisini, torununun anne ve babasına ne olduğunu yavaş yavaş öğrenmeye başlıyoruz. Kitaptaki şu cümleyi gülümseyerek okuduğumu itiraf ediyorum :-)

“Ben de senin Türkiye’de ana rahmine düştüğünden başka ne biliyordum ki?”

Aşağıdaki alıntıladığım cümlelerde de görebileceğiniz üzere, kitapta anneannenin torununa çok güzel öğütleri vardı. Sonuç olarak severek ve zevk alarak okuduğum bir kitap oldu Yüreğinin Götürdüğü Yere Git. Sizin de sevmeniz ve gerçekten yüreğinizin götürdüğü yerlere gidebilmeniz dileğiyle…

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Belki de nineler ve dedeler, kayıpları adlandırmaya değmeyecek aksesuarlar olarak görülüyorlardır. İnsan dedesinden ve ninesinden ne öksüz ne yetim ne de dul kalır. Onları uzun yolun bir yerinde doğallıkla, dalgınlıkla, sanki bir şemsiye unutur gibi bırakırız.

2. Çok uzun yaşadığım ve pek çok kişi yitirdiğim için artık biliyorum ki ölüler yokluklarıyla değil de – onlarla bizim aramızda – söylenemeden kalan sözler yüzünden keder verirler asıl.

3. Akmayan gözyaşları kalpte birikirler, zamanla kabuk tutarlar ve kirecin çamaşır makinesini tıkaması gibi kalbi tıkayıp felç ederler.

4. Mutluluk, neşenin yanında güneşin yanında bir elektrik lambası gibidir. Mutluluğun hep bir nesnesi vardır, bir şeyler yüzünden mutlu olunur, varlığı dışarıdan bir olaya bağımlıdır. Oysa neşenin nesnesi yoktur. Belirgin olmayan bir nedenle sarar seni, varlığı güneşe benzer, kendi yüreğinin ısısıyla yakar.

5. Tuhaf ama genellikle sonradan yaşantımızın en önemli kişisi haline gelen insanlardan ilk anda hoşlanmayız.

6. Her zaman yapılan yanlış nedir bilir misin? Yaşamın değişmez olduğunu sanmak, trenin ray değiştirmeden sonsuza kadar gideceğini düşünmektir. Oysa kaderin hayal gücü bizimkinden daha renklidir. Artık çıkış yolunun kalmadığını sandığın bir durumda umutsuzluğun zirveye vardığında, rüzgar hızıyla her şey değişir, altüst olur ve bir andan ötekine geçerken kendini yeni bir yaşantının içinde bulursun.

7. Yenilik, ilk adımda korkutur, ilerleyebilmek için, bu korku duygusunu aşmak gerekir.

8. Yapılacak ilk devrim, insanın kendi içinde yapacağıdır, evet ilk ve en önemli devrim budur.




15 yorum:

  1. Adını çok sevdiğim ve merak ettiğim bir kitaptı. Bu posttan sonra okuma listeme mutlaka eklerim konusu da alıntılar da ilgimi çekti :)

    YanıtlaSil
  2. Lisedeyken okumuştum ama unutmuşum, tekrar okumak şart oldu bu yazıdan sonra

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bize Her Yer Okul, ikinci kez okumaya uygun bir kitap bence. umarım seversin :-)

      Sil
  3. İlkay Özgür, kitabın ismini kitaptan haberi olmayanlar bile biliyor. akılda kalıcı ve etkileyici bir ismi var. umarım seversin :-)

    YanıtlaSil
  4. Çok da severek okumuştum :)

    YanıtlaSil
  5. Severek okuduğun,duygu yükü istediğim gibi olan bir romandı:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap Cumhuriyetim, kitabı ben de severek okudum.

      Sil
  6. Birkaç kez adını duymuştum ve ne yalan söyleyeyim yerli bir yazara ait sanıyordum. İsmi nedense itici geliyordu bana ama yorumuna bakılırsa okunmaya değer bir kitap. :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gözde Türker, ismini itici buluyordun demek. Bu cümleyi seven çoktur. Ben de severim, insanı gaza getiriyor :-) mutlaka okumalısın demiyorum ama okursan seversin bence.

      Sil
  7. Hemen ajandama not ettim. Mutlaka okumalıyım bunu.. Paylaşımını çok beğendim canım <3 Alıntılarının hemen hemen hepsini özellikle sonuncusunu çok sevdim ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatma Gökmen, umarım sen de severek okursun. içimizde istediğimiz devrimleri yapabilmemiz dileğiyle :-)

      Sil
  8. Yanlış hatırlamıyorsam Simyacı ile aynı dönemde popüler olmuştu.Anneanneye hayran olmuştum.
    Şunu da hatırladım o dönemde bu kitabı o kadar çok kişiye ödünç verdim ki kitap resmen paralandı :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. cangz, aynen öyle. bu kitabı kuzenimde gördüm demiştim ya, onda simyacı da vardı. ikisini de çok iyi hatırlıyorum :-)

      bendeki de 2007 basımıydı galiba. sayfalar sarıya yakın bir tonda. can yayınları şimdi öyle kitap basmıyor.

      Sil

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim :-)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...