En sevdiğim filmdir Dövüş Kulübü. Edward Norton'ı ayrı severim, Brad Pitt'i ayrı. Marla'yı ayrı severim, Tyler Durden'i ayrı. Filmin senaryosunu ayrı severim, müziklerini ayrı. Oyunculuklar ve yönetmenlik zaten mükemmel. Bana David Fincher'ı tanıttığı için de ayrı severim. Yani kısaca Dövüş Kulübü'nün her şeyini severim ama maalesef bu yazı Dövüş Kulübü filmiyle ilgili değil kitabıyla ilgili. Keşke bir ara da filmle ilgili bir şeyler yazsam ama bu tembellikle zor. Belki yazın filmi bir daha izledikten sonra yazarım.
Filmi izledikten yıllar sonra okudum kitabını. Önce kitabını okuyup sonra filmini izleyince o filmi %99 beğenmiyorsunuz ama önce filmini izleyip sonra kitabını okuyunca kitabı da beğenme ihtimaliniz daha fazla oluyor. Belki de bu yüzdendir ben Dövüş Kulübü'nün kitabını da çok beğendim. Bunda filmin, kitaba çok yakın uyarlanması da bir etken olabilir. Birçok diyalog birebir aynıydı.
İlk defa bir Chuck Palahniuk kitabı okudum ve çok beğendim. Filmi zaten sevmiştim, acaba kitabı da o yüzden mi sevdim diye düşündüm ama sanmıyorum. Yazarın üslubu çok etkileyici ve sürükleyiciydi. Arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla diğer kitapları da çok iyiymiş. Bu durumda en kısa zamanda yazarın diğer kitaplarını da alıp okumak için sabırsızlanıyorum. Kim bilir belki kitaplarından biri yine sinemaya uyarlanır, bu sefer önce kitabını okuyan biri olarak filmi yorumlarım.
NOT: İleride kızım olursa adını Marla koyabilirim. Kitaptaki/filmdeki karakteri çok sevdiğimden değil, ismin telaffuzu o kadar hoşuma gidiyor ki. "Marla" şiir gibi.
ALTINI ÇİZDİKLERİM:
1. İnsan sevdiklerini öldürür diye bir söz vardır ya; aslında bakın, insanı öldüren de hep sevdiğidir.
2. Ağzında bir silah varken ve silahın namlusu dişlerinizin arasındayken ancak sesli harflerle konuşabilirsiniz.
3. Bir zamanlar sahip olduğunuz şeyler artık sizin sahibiniz olur.
4. Eğer ne istediğini bilmezsen bir bakarsın istemediğin bir sürü şeyin olmuş.
5. Kusmadan yaklaşık yarım litre kan yutabilirsiniz.
6. Birkaç yara izim olmadan ölmek istemiyorum.
7. Dövüş Kulübü'nden beri, ağzımdaki dişlerin yarısını ileri geri oynatabiliyorum.
8. Belki de kendini geliştirmek aranan cevap değildir. Belki de cevap kendine zarar vermektir.
9. Benim babam her altı yılda bir yeni bir şehirde yeni bir aile kurar. Buna aile demek ne derece doğru bilmiyorum; yeni bir şube açar demek belki daha uygun.
10. Dövüş Kulübü'ne bir kez gittiniz mi, artık televizyonda futbol seyretmek, muhteşem bir seks yapma fırsatınız varken porno seyretmeye benzer.
11. 30 yaşında bir oğlan çocuğuyum ve bir başka kadının aradığım cevap olduğundan hiç emin değilim.
12. Dövüş bittiğinde hiçbir şey çözülmemişti; ama hiçbir şeyin önemi yoktu.
13. Bazen bir şey yapar ve belanızı bulursunuz. Bazen de yapmadığınız şeyler size belanızı buldurur.
14. Ancak her şeyini kaybettikten sonra canının istediğini yapmakta özgür olursun.
15. Ağzımdan çıkanlar Tyler'ın sözleri. Melek gibi bir adamdım ben.
16. Sevdiğimiz insanlar hakkında bilmek istemediğimiz o kadar çok şey var ki.
17. Ve evet, aptal, bıkkın ve güçsüzüm; ama gene de senin çözmen gereken bir sorunum.
18. Kaç kuşaktır insanlar nefret ettikleri işlerde çalışıyorlar, neden? Gerçekte ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alabilmek için.
19. Biz tarihin ortanca çocuklarıyız. Bizi bir gün milyoner olacağımıza, film yıldızı, rock yıldızı olacağımıza inandıran televizyon programlarıyla büyüdük; ama bunların hiçbirini olamayacağız. Ve bu gerçek kafamıza ancak dank ediyor. O yüzden bize karşı dikkatli ol.
Favori kitap uygulamalarından buraya geçtim. :) Kitabı öğrendiğim iyi oldu. Filmini izlemiş olsamda okumak isterim.
YanıtlaSilKitap filme çok yakın ama yine de kitabını okumanın tadı bir başka. Bu arada dövüş Kulübü'nün 2.si de çıkmış, çizgi roman formatında. Ben kitabı henüz okumadım ama haberin olsun dedim :-)
SilFilmin kitabının olduğunu bilmiyordum. Sayende öğrenmiş oldum. Hemen okumak istiyorum, beğeneceğime emin gibiyim. Çizgi roman formatını pek sevmem ama bu kesinlikle alacaklarım arasına girdi şu an.
YanıtlaSilGülşah Özkaya, çizgi roman türünü çok sevmediğim için ben de okumadım ama romanı çok başarılıydı, tavsiye ederim.
Sil