Okulların bir hafta tatile girdiği bugün güzel
bir mimle karşınızdayım.
İLKOKULDA
NASIL BİR ÖĞRENCİYDİN ?
Çok çalışkan, efendi, saygılı, derse katılan
kısaca her öğretmenin hayalindeki gibi bir öğrenciydim. Hani şu Amerikan
filmlerinde inek denilen tiplerdendim. Hatta ilkokul öğretmenim Zeynep Önder,
anneme bir veli toplantısında “Şule dört dörtlük bir öğrenci.” demiş. Aradan çok
uzun yıllar geçmesine rağmen bu güzel sözü unutamam.
DOSTLUK
KAVRAMINA İNANIR MISIN ?
Tabii ama insanın çok fazla dostu
olamayacağını düşünüyorum. En fazla 3-5 kişi olabilir. Hatta bu kadar dostunuz
varsa şanlı sayılırsınız bence. (Bu sorunun mimle alakasını çözemedim 😕)
OKUL
HAYATINDA EN ÇOK ZORLANDIĞIN DERS VEYA DERSLER HANGİLERİ ?
İlkokulda derslerim hep beşti. Ortaokulda bir
ara müzik ve din kültüründen zorlandığımı hatırlıyorum ama zorlandım dediğim
notum dörde düşmüştü 😁 Lisede biyoloji, fizik ve tarih karneme üç
düşmüştü ki benim için karnede üç gelmesi ilk kez oluyordu. Üniversiteye gelince
de dersten kalma olayını tecrübe ettim 🙈 Osmanlıca,
ülkeler coğrafyası ve İngilizceden kaldım. Diğerleri neyse de İngilizceyi
geçebilirdim çünkü sevdiğim bir dersti ama bizim zamanımızda çan eğrisi vardı. Sınıfta
sadece üç kişi düz lise mezunuyduk. Diğer herkes Anadolu lisesi ve Anadolu öğretmen
lisesi mezunu olunca ortalamayı yükselttiler, ben de yetişemedim. Yine de
üniversiteyi dört senede bitirdim.
ÖĞRETMENİNLE
YAŞADIĞIN KOMİK BİR OLAY VAR MI ?
Demin de dediğim gibi üniversitedeyken İngilizceden
kalmıştım. İkinci senemde final sınavından sonra kaldım mı geçtim mi emin
olamadım. Aynı dersi bir sene daha almak istemediğim için gururumu bir kenara
bırakıp dersin hocasıyla konuşmaya gittim. Yazılı kağıdıma baktık. Dersi geçecek
notu almışım ama alamamış olsaydım hocadan not isteyecektim. Hoca da bunu fark
etti, nereli olduğumu sordu. Adanalıyım deyince “Orada erkekler siyah şalvar
giyiyor değil mi? Bana da bir siyah şalvar getirsene.” dedi. Önce gerçekten
götürmeyi düşündüm. Sonra bedeni olur mu olmaz mı derken almadım. Hocamı görürsem
helallik isteyeceğim 😊
HİÇ
SINIF BAŞKANI VEYA BAŞKAN YARDIMCISI OLDUN MU ?
Oldum. Ortaokulda matematik öğretmenimiz sınıf
başkanından memnun değildi. Ben de o gün hiç kimsenin bilemediği bir soruyu
bilmişti. “Bundan sonra benim dersimde bu kız başkan olacak.” diyerek beni göstermişti. Çok sevinmiştim.
Sonra sınıftaki kızlar durumu sınıf öğretmenimize yetiştirince sınıf
öğretmenimiz “Her derste ayrı bir başkan olmaz.” diyerek beni görevden almıştı.
Şimdi çok komik geliyor ama o zaman ne kadar çok üzülmüştüm 😅
HİÇ
ÖĞRETMEN OLMAYI DÜŞÜNDÜN MÜ ?
Lisede edebiyat dersini çok sevdiğim için
edebiyat öğretmeni olmak istiyordum. Sınıfımızda Sevinç diye bir kız vardı. Bir
gün bana “Ben Türkçe öğretmeni olacağım. İlkokullar çok küçük, liseliler çok
büyük. En güzeli ortaokulda Türkçe öğretmeni olmak.” demişti. Tercih döneminde
edebiyatın atanması az diye Türkçe öğretmenliği yazdım ve Türkçe öğretmeni
oldum. On iki senedir bu mesleği yapıyorum. Şimdi iyi ki edebiyat öğretmeni
olmamışım diyorum. Ülkemizdeki liselerin durumu malum.
Hayatı boyunca okula bayılan biri olarak bu
mimi severek yaptım. Eğer yapmayan varsa davet ediyorum. Cevaplarınızı
yorumlara bırakmayı unutmayın. Neler yazdığınızı okumak isterim. Yeni yazılarda
görüşmek üzere.
Okul hayatın güzel geçmiş, bide Adanalı çıktın askerliğimi memleketin de yaptım 😅
YanıtlaSilGökhan Akif,
Sildünya küçük :-)
İnsanın yaşı büyüdükçe yeni dostluklar kurmak zorlaşıyor sanki...Orta okulda sadece bir kez matematikten zayıf almıştım onda da ağlamaktan gözlerim şişmişti.Sonra lisede alışıyor insan tabi :))
YanıtlaSilCamgüzeli,
Silyorumuna katılıyorum. Son birkaç yıldır kimseyle tanışıklığımın, arkadaşlıktan ileriye gidemediğini fark ettim ve bu, çevremdeki insanlardan değil benden dolayı olmuyor. Biraz isteğim yok, biraz da enerjim. Belki ilerleyen zamanlarda yeni dostlar edinmek için özel çaba harcarım.
Bence de insanın çok fazla dostu olmuyor, olanlar iyi ki varlar :)) Ben de AÖF'den edebiyata başlamıştım bir ara, Osmanlıca'dan kalmıştım :D Şimdi AÖF'e de devam etmiyorum zaten, belki ileride.. :D Üniversitenin ilk yılında da beklemediğim bir dersten düşük alınca bütün gece ağlamıştım, şimdi bu anıya çok gülüyorum :D
YanıtlaSilKağıt Salıncak,
Silbenim daha komik bir anım var. Ben ilkokuldayken kuzenlerimle öğretmencilik oynamıştık. Ben bütün soruları bilmiştim, kuzenlerim bilememişti ama öğretmen olan kuzenim diğerlerine yüksek not verip beni sınıfta bırakmıştı. Ben de ağlamaya başlamıştım. Halam gelip "Şule hayatında düşük not mu aldı? Ona niye düşük not veriyorsun?" deyip kuzenime kızmıştı. Bu olay yıllarca aile arasında anlatıldı ve gülündü :-)
Ne keyifli cevaplar vermişsin, okurken hem eğlendim hem de kendi anılarımı düşündüm :))
YanıtlaSilMor Düşler Kitaplığı,
Silokul hayatımla ilgili konuşmak hoşuma gidiyor. Cevaplarıma o keyif yansımıştır :-)
Eskiden sınıf başkanlığı ne kadar önemli bir mevzuydu :)
YanıtlaSilben de bir sene seçilememiştim de ne üzülmüştüm :)))
oytunla hayat,
Silbiz şimdi neredeyse haftada bir başkan seçiyoruz çünkü çocuklar kimseyi beğenmiyor :-)
İlkay Özgür,
YanıtlaSilbizim zamanımızda neyse ki Osmanlıca bir yıldı. Bizden sonrakilerde iki yıla çıkardılar. Ben Osmanlıcayı iki yıl görsem üniversiteyi bitiremezdim herhalde. :-)
çoook benzer okul hayatlarımız olmuş ben de öğretmen olmayı çok istiyordum ama çizmeyi hep daha çok sevdim :)
YanıtlaSilİçimdeki yaz,
Silçizmek de benim içimde ukde kalmıştır. Bu konuda çok beceriksizim. Çizimi iyi olanlara her zaman imrenmişimdir.
Ne güzel, çok samimi cevaplamışsınız. Sizi yeni keşfettim ve çok memnun oldum. Emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilAkela,
Silgüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. O zaman bloguma hoş geldiniz :-)
Ben de hep edebiyat öğretmeni olmak istemişimdir ama atanamama korkusundan yanaşamadım :(
YanıtlaSilAustenzede,
Silseni öğrencilerine Jane Austen anlatırken hayal edebiliyorum :-) Ama evet haklısın edebiyatın atanması zor. Sen hangi bölümü bitirmiştin Austenzede? Daha önce söylediysen de hatırlamıyorum.