Can Yayınları, Çevirmen: Hüseyin Demirhan, 29.Baskı, 2016, 102 Sayfa |
Kitap, eski avukat Jean-Baptiste Clamence'ın bir barda bize hayatını, yani düşüşünü anlatmasından oluşuyor. kitap boyunca onu dinliyoruz.
Albert Camus benim hakkında net bir fikir
sahibi olamadığım yazarlardan. Kitaplarını çok sevdim de diyemiyorum hiç
sevmedim de. Dili çoğunlukla hoşuma gitse de anlamakta zorlandığım yerler de
olmuyor değil. Bunun ne kadarının yazarın üslubundan kaynaklandığını ne
kadarının çevirmenin etkisi olduğunu bilebilmek isterdim.
Yazardan okuduğum iki kitabı kıyaslarsam
benim için Yabancı, Düşüş’ten bir tık önde ama altını çizdiğim cümlelere
baktığımda Düşüş’ün cümlelerinin daha çok hoşuma gittiğini görüyorum.
Düşüş, favori klasiklerim arasına girmedi ama çok hoşuma giden cümleler okudum. Bu yüzden sizin de okumanızı isterim. Belki siz benden daha çok seversiniz. Zaten 102 sayfalık kısa bir eser. Okumak uzun zamanınızı almaz.
Düşüş, favori klasiklerim arasına girmedi ama çok hoşuma giden cümleler okudum. Bu yüzden sizin de okumanızı isterim. Belki siz benden daha çok seversiniz. Zaten 102 sayfalık kısa bir eser. Okumak uzun zamanınızı almaz.
Siz Düşüş’ü okudunuz mu? Albert Camus’un
başka bir kitabını okudunuz mu? Neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum.
Yeni yazılarda görüşmek üzere.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Nice suçlar işlenmiştir; yalnızca bunları
işleyenler kusurlu olmaya dayanamadıkları için. Vaktiyle bir sanayici
tanımıştım. Mükemmel, herkesçe sevilen bir karısı vardı ama adam yine de
aldatıyordu karısını. Bu adam haksız olduğu için, bir erdem beratı alamadığı ya
da bu berata layık olamadığı için sözcüğün tam anlamıyla kuduruyordu. Sonunda haksızlığı
kendisi için dayanılmaz bir hâl aldı. O zaman ne yaptı dersiniz? Onu aldatmaktan
vaz mı geçti? Hayır, öldürdü onu.
2. Bakın, dostu hapse atılan bir adamdan
söz ettiler bana, adam her akşam evinde yerde yatıyormuş, sevdiği kişiden
esirgenen bir rahatlıktan yararlanmamak için. Kim, aziz bayım, kim yerde yatar
bizim için?
3. Duygularımızı yalnız ölümün uyandırdığına
dikkat ettiniz mi? Bizden yeni ayrılmış dostlarımızı ne kadar severiz, değil
mi? Ağızları toprakla dolup hiç konuşmaz olmuş hocalarımıza ne kadar
hayranızdır! Saygı o zaman çok doğal olarak gelir, belki de tüm yaşamları
boyunca bizden bekledikleri o saygı ama biliyor musunuz niçin ölülere karşı hep
daha dürüst ve daha cömertizdir? Nedeni basittir. Onlara karşı bir
yükümlülüğümüz yoktur. Özgür bırakır bizi onlar, zamanımızı rahatça
kullanabiliriz. Saygıyı boş zamanlarımızda kokteylle sevimli bir metres arasına
koyabiliriz.
4. Biz kendimizden iyi olanlara nadir
olarak bel bağlarız. Daha çok onların toplumundan kaçarız. Tersine, çoğu zaman kendimize
benzeyen ve zayıf yanımızı paylaşan kişilere açarız içimizi. Demek ki kendimizi
düzeltmeyi ya da iyileştirmeyi istemeyiz.
5. Tüm insanlar hakkınızda iyi konuştu
mu, vay hâlinize.
6. Bir insanın öldürülmesi için her
zaman nedenler vardır. Buna karşın, onun yaşamasını haklı çıkarmak
olanaksızdır.
7. Çevremden birisi insanları üç
kategoriye ayırırdı: Yalan söylemeye mecbur kalmaktansa hiçbir şey gizlememeyi
yeğleyenler, hiçbir şey gizlememektense yalan söylemeyi yeğleyenler ve aynı
zamanda hem yalanı hem de gizi sevenler.
3’üncü madde dikkatimi çekti
YanıtlaSil
Silcem kazan,
doğru gibi, değil mi?
Ben de okumakta zorlanıyorum ama mutlaka okuyacağım
YanıtlaSilSevkoz,
Silokuduğuma pişman olmuyorum ama okurken emek isteyen bir yazar olduğunu düşünüyorum.
Bir Yabancı yada Veba gibi olmasa da Camus'un beğendiğim kitaplarından biridir. Kitap tanıtım / değerlendirme yazınız için teşekkürler.
YanıtlaSil
SilKitaplara Kaçanlar,
yorumunuz için ben teşekkür ederim. Veba'yı okumadım ama Yabancı'yı ben de daha çok beğenmiştim.
En kısa zamanda Albert Camus'un bir kitabını alacağım. Hala hiç okumamış olmama inanamıyorum bazen. :)
YanıtlaSilİrem E,
Silbenim de hiç okumadığımı söylemeye çekindiğim yazarlar var :-( Hepsine yetişemiyoruz ki.
Okuma listemde olan bir kitap. Alıntılar için teşekkürler :)
YanıtlaSil
SilBeyda'nın Kitaplığı,
yorumun için ben teşekkür ederim :-)
Neden bilmiyorum ama bu yazarın kitaplarına çok elim gitmiyor benim, içgüdüsel tamamen :/
YanıtlaSil
SilOytunla Hayat,
asla kötü değil ama okuyucudan dikkat ve özen isteyen kitaplar.
albert camus'a dair tek okumuşluğum benim de yabancı. oldukça hoşuma gitmişti yabancı ama nedense başka bir kitabını daha okuma isteği uyandırmamıştı.
YanıtlaSilAdamkarga,
SilÇok bilinen ve sevilen kitapları var. İlk aklıma gelenler Düşüş ve Veba. Veba'yı da büyük ihtimalle okurum. Ondan sonrasını bilmiyorum :-)
Yabancı'yı okumuştum yalnızca, ama bunu da merak ettim, paylaştığın için teşekkürler Şule'cim:)
YanıtlaSilEren,
Silumarım Düşüş'ü de seversin Eren.
Düşüş, sisifos söyleni, veba, yabancı, başkaldıran insan okuduklarım arasında. Camus severlerdenim. Ama bu çevirileri okumadım, bende oldukça eski çeviriler var. Varlık yayınlarından çevirileri var. Ama en çok etkilendiğim yabancı ..
YanıtlaSilEzgi,
Silhımmm. Belki yazarı farklı bir yayınevinden okumayı denemeliyim.
Çok iyi şekilde özlü sözlerle hayat belirtileri veriyor. Yazar sevdiğim bir yazar paylaşımın için teşekkür ederim.
YanıtlaSil
SilErsin Karamahmutoğlu,
kitabı çok sevmedim ama altını çizdiğim cümleler çok hoşuma gitti. Siz yazarı seviyorsanız kitabı da seversiniz.
Ahmet Ümit hastalığından kurtulur kurtulmaz ilk fırsatta Albert Camus okuyacağım.
YanıtlaSilYorumlar "oku" diyor.
Elinize sağlık..
SilTaner KOÇ,
Ahmet Ümit benim en sevdiğim yazarlardan biridir. Yazarın okumadığım sadece Elveda Güzel Vatanım'ı kaldığı için diğer yazarları da okuyabiliyorum :-)