Ayşe Kulin, Hazan, Everest Yayınları, Çizimler: Irvin Mandel, 326 Sayfa, 1. Baskı, 2021. |
Bu yazdıklarıma rağmen Hazan kitabı çıktığı anda
alıp okumak istedim çünkü biyografi, otobiyografi, anı, günlük vb. gerçek
hayatların anlatıldığı kitaplara zaafım var. Ayrıca yazarın hayatını anlattığı üç
kitabını da okudum, bunu okumamak olmazdı. Bilmeyenler için yazar çocukluğundan
itibaren hayatını dört kitapta anlatıyor. Şu sıralamayla okuyabilirsiniz:
1. Hayat
2. Hüzün
3. Hayal
4. Hazan
Yazar Hazan’da pandemi döneminde yaşadıklarını,
son romanlarını nasıl yazdığını, eski gezilerini ve bazı ödül törenlerini
anlatıyor. Kariyerinin son bir dökümünü yapmış gibi. Yazdıklarından anladığıma
göre bundan sonra o kadar sık aralıklarla kitap çıkarmayacak. Bu kitap bir nevi
vedası olmuş. İyi ki yazmış, onun yaşadıklarını onun kaleminden okumak
keyifliydi ama yazarı tanımayan ya da sevmeyen birine hitap etmez bu kitap. Herkes
için değil.
Yazardan okuduğum diğer kitapların yorumlarına,
kitap isimlerine tıklayarak ulaşabilirsiniz:
Siz Hazan’ı okudunuz mu? Beğendiniz mi? Okumayı
düşünüyor musunuz? Ayşe Kulin’in üslubunu seviyor musunuz? Yorumlarınızı
bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere…
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Ben tutucuyla ilerici arasında yalpalayan o bahtsız kuşağın bir
evladıyım.
Bir el beni çılgın fikirlere, renkli dünyalara
iterken bir başka el sımsıkı eteğime yapışır.
2. Benim yaşımda gözleri boyamak için gözlük
takmak gerekiyor. Gözlük takınca da ne far sürülüyor gözkapaklarına ne
kirpiklere rimel!
3. ABD’de, tek bir ailedeki yedi kişinin
servetinin toplamı, aynı ülkede en alt seviyede yaşayan üç yüz milyon kişinin
servetine eşitse eğer, burada müthiş bir yanlışlık ve haksızlık olmalıydı.
Sadece ABD’de değil, dünya yüzünde bir avuç insan çok fazla zengindi;
milyarlarca insan çok fazla yoksuldu.
4. İnsana
dair zaman kavramı anlaşılır bir şey değildi gerçekten, yaşarken yıllar geçiyor
ömrümüzden, yaşadıklarımızı hatırlarken sadece saniyeler.
5. “-Ne gördün ey âmâ?
-Ne kadar az imiş dünya ve ben ne kadar az
imişim orada?” Adonis
6. Konuşma konumuz Türkiye hakkında yazmak!
Ne konu ama! Şanslıyız, söylenecek o kadar çok
şey var ki! Düşünsenize, örneğin İsviçre üzerine konuş deseler; bir William
Tell var tarihten dem vurabileceğiniz,, gerisi iyi geçinen federasyonlar,
bakımlı yemyeşil otlaklarda yan gelip yatmış besili inekler, lezzetli
çikolatalar, çeşitli peynirler, pahalı saatler, tertemiz şehirler, şık kayak
merkezler. Ne acı ne ıstırap ne darbe! Süte beş kuruş zam yapmak için halk
oylamasına giden bir ülke. Vallahi ilhamı kurur insanın!
7. Mevcut
kurallar asla sonsuza kadar direnemiyor, insanlar sonunda değişime teslim
oluyor çünkü zamanın ruhu bizden daha güçlü!
8. Goethe’nin altmış yaşını geçmişken Hafız’ı
okuyunca hayran olup bu şairi bir de anadilinden okuyabilmek için Farsça
öğrendiğini duyduğumdan beri İran’ı görmek istemişimdir.
9. Dört kadın almak, bir eve kuma doldurmak,
hatta on üç yaşındaki kız çocuğuna dahi nikah kıymak inanç ve töre icabıdır ama
her ikisi de bekar iki yetişkinin nikahsız birlikteliğini ahlaksızlık sayar ve
hep haklı zannederiz kendimizi, biz büyüyemeyen büyükler.
10. Ruh asla yaşlanmadığından ait olduğu bedenin
ihtiyarlığını bir türlü algılayamıyor. Beden yaşlanıyor. Gözler görmez,
kulaklar duymaz, dizler tutmaz, cilt kırış kırış oluyor ama o haddini bilmeyen
ruh, her daim hep genç!
11. Yurdum erkeğinin ilgisi akıllı kadına, değerli
kadına, hatta güzel kadına değil, genç kadına odaklıydı.
12. “Kasım
ayında bize yemekte turp vermişlerdi. Hücre arkadaşım turpu karton bir bardağa
koyup çürümeye bıraktı. Şimdi ondan yeşil bir filiz çıkmaya başladı, büyüdü,
büyüdü, filizin ucundan küçük beyaz çiçekler açtı. Turp ölüyor, aynı zamanda
canlanıyor. Kendi yok oluşundan çiçekler yaratıyor, ölürken geleceğe uzanıyor.
Bir
turptan daha umutsuz olmayacağız, değil mi?” Ahmet Altan
sen söyleyince programdan baktımda bende ayşe kulinin tam tamına 29 kitabını okumuşum okumadığım şiir kitapları kalmış sadece o da pek şiir sevmem. Ama senin aynı görüşe sahibiz şule son kitapları ilk kitapları gibi asla heyecanlandırmadı sadece ne olacak acaba diye okudum bazı yerler beni okurken sürekli ne gerek vardı sözüne götürdü. Ama hazan kitabı öyle değil seviyorum Ayşe kulinin azmini ve sürekli kadın kaç yaşından sonra yazar oldu milyonlar sattı diye gaza getiriyorum. O yüzden yine yazsa yine okurum :D
YanıtlaSilİçimdeki yaz,
SilAyşe Kulin okumayan Türk kitapsever yok sanırım. Herkes en azından bir kitabını okumuş.
Blogda da yazmıştım ama şimdi bulmaya üşendim. İlki kitabı 45 yaşından sonra basılmış. Üstelik Can Yayınları'nın sahibi Erdal Öz, kendisine "Siz yazar olamazsınız." demesine rağmen. Bazen her şeye rağmen denemeye devam etmek gerekiyor işte.
Bakana her yerde dersler var, turpta bile... Emeğinize sağlık
YanıtlaSilİçimde Kalacağına,
Sildeğil mi? Yorumunuz için ben teşekkür ederim.
adı aylin dışında okumadım bu yazarı :) (heey, ben de yazmaya başladım oscarlarııı :)
YanıtlaSildeeptone,
Silyorumunu gördüm Deep. Henüz fırsat bulup okuyamadım. Uğrarım birazdan :-)
Ayşe Kulin'i çok severim:))) Birçok kitabını okumuşumdur, hayatını anlattığı kitapları okumadım. Bu kitaplar seri mi? ilk seriden başlayarak okunması daha mı iyi olur?:)
YanıtlaSilAdı : Aylin en sevdiğim kitabıdır:)))
kitapkesfi,
SilAdı Aylin şimdi tiyatro oyunu oluyormuş.
Hayatını anlatan kitapları seri gibi düşünebilirsin. Bence sıralamaya göre okunmalı çünkü kronolojik sıraya göre yazmış. Çocukluğundan başlıyor, gençlik, evlilik, çocuklar, başka işlerde çalışma derken yazarlığa başlamasıyla devam ediyor.
Ayşe Kulin çok severdim. Özellikle Aylin ve Füreya favorilerimdendir.
YanıtlaSilAma Gizli Anlar Yolcusu gerçekten beni de hayal kırıklığına uğratmıştı. Ondan sonra tekrar Kulin okumadım.
Bu arada Aylin'i Tuba Ünsal tiyatroya uyarlıyormuş ben gidip görmek istiyorum çoook. İlginizi çekerse diye söylemek istedim. ):
she is the man,
Silbiliyorum. Hatta yukarıda yorum yazan arkadaşa ben yazdım. İnstagram'da tanıtımını görmüştüm. Tuba Ünsal'ı pek sevmediğim için ilgimi çekmedi :-)))
Sanırım Hayal ve Hüzün'den sonrasını okumadım, sebebi de otobiyografisindeki bazı şeylerden hazzetmedim. Aslında kendi ayağına sıktığını düşünüyorum bu otobiyografilerle, bazı egzejere ettiği şeyler okudukça acaba gerçekten kendi yazmış olabilir mi? sorusunu aklıma düşürmüştr. Oysa okumaya değer şeyler yazdığını düşündüğüm kitapları vardı eskiden, kısmet :D
YanıtlaSilKitap Eylemi,
Silbilemedim Eylem. Ben öyle düşünmedim ama olabilir tabii. Sanat ve edebiyat dünyasında duyduğum hiçbir şey beni şaşırtmaz.
Ben genelde biyografi okumayı tercih etmiyorum ama çok sevdiğim ve çoğu kitabını okuduğum bir yazarın biyografisini okuyabilirim :)
YanıtlaSilGül Özdemir,
Silokuduğun kitapların yazılma sürecini okumak çok keyifli bence :-)
Elimdeki kitapları bitirip Ayşe Kulin'in okumadığım kitaplarına başlayacağım ben de. Baya okunmayan kitabı var benim için. Bakalım ne kadar zamanda tamamlayacağım.
YanıtlaSiloytunla hayat,
Silyazar maşallah her sene yeni kitap çıkarıyor. Birkaç sene okumazsan geride kalıyorsun :-)