Gabriel Garcia Marquez, Benim Hüzünlü Orospularım, Can
Yayınları, Çevirmen: İnci Kut, 94 Sayfa, 54.Basım, 2020
Kitabın başkarakteri
90 yaşındaydı. Bence kitap, yaşlılık üzerine yazılmış çok güzel bir eserdi. Ben
esasen 30’lu ama ruhen 60’lı yaşlarda olduğum için kitap çok hoşuma gitti. Genç
biri kitaptan benim aldığım kadar zevk alabilir mi emin değilim.
Bu 90
yaşındaki karakter sürekli ne kadar yaşlandığından bahsediyor ama içimden
sürekli “Keşke biz de yaşlandığımızda bu kadar sağlıklı ve dinç olabilsek.” dedim.
Karakterlerin
roman boyunca kitap okuması ve kitaplardan konuşması çok hoşuma gitti. İçinde kitap
geçen kitapları ayrı bir seviyorum.
Yazarı okumayı
özlemişim. Yıllar önce Yüzyıllık Yalnızlık, Kolera Günlerinde Aşk ve Kırmızı
Pazartesi kitaplarını okumuştum. Hepsini de bloğumu açmadan önce okuduğum için
yorumları bloğumda yok. Benim Hüzünlü Orospularım, on sene aradan sonra
yazardan okuduğum ilk kitap.
Kitabın sonuna
bayıldım. Sürpriz diyebileceğim, beni gülümseten, mutlu eden bir son oldu.
Can Yayınları’nın
baskı kalitesi ve çevirisi çok iyiydi. Yayınevinin kitabın kapağına çevirmenin
adını da yazmasını, iç kısımlarda çevirmenin özgeçmişini de vermesini çok
takdir ediyorum. Çevirmenin emeğine gösterilmiş hoş bir saygı duruşu. Umarım diğer
yayınevleri de örnek alır.
Siz bu
kitabı okudunuz mu? Beğendiniz mi? Okumak ister misiniz? Yazarın kitaplarını
sever misiniz? En çok hangisini seversiniz? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda
görüşmek üzere.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Ahlak da bir zaman sorunudur.
2. Yaşlılığın ilk belirtisinin insanın babasına (ya da
annesine) benzemeye başlaması olduğunu duymuştum.
3. Yaşlı insanların önemli olmayan şeyler konusunda bellek
kaybına uğramaları, oysa kendilerini gerçekten ilgilendiren şeyleri pek ender
unutmaları da hayatın bir zaferi.
4. Hayvanlarla hiç anlaşamam, konuşmaya başlamamış çocuklarla
da öyle.
5. Nasıl ki gerçek olaylar unutulabiliyorsa asla olmamış
olanlar da sanki olmuşçasına anılar içinde yer alabilirler.
6. Yaşımı soran satıcıya yaşlılara özgü bir işveyle yanıt
verdim: “Doksan biri bitiriyorum.” Görevli tam istediğim şeyi söyledi: “Vallahi
yirmi yaş daha genç gösteriyorsunuz.”
7. Dünyada tek başına ölmekten daha büyük bir felaket olamaz.
8. Sorun şu ki insan yaşlandığını kendi içinden hissetmiyor
ama dışarıdan bakınca herkes bunu görüyor.
9. Bütün dünyanın Fransızlardan daha fazla hayran olduğu
Fransız yazar Saint-Exupery’nin Küçük Prens’ini okumaya başladım kıza.
10. İnsan gerçekte olduğu değil, hissettiği yaştadır.
11. “İnsanın sonunda başkalarının sandığı gibi biri olmaması
imkansız.” Thornton Wilder
12. Yaşlandığımın bilincine ne zaman vardığımı kendime sormakla
başladım işe. Kırk iki yaşındayken bir gün sırtımda soluk almamı zorlaştıran
bir ağrıyla doktora gitmiştim. Adam bunu hiç önemsemedi: “Sizin yaşınızda bu
ağrı doğaldır.” dedi. “Öyleyse” dedim, “Doğal olmayan benim yaşım.”
13. Beşinci on yıla varıp da yaşlılığın ne olduğunu tahmin
etmeye başladığımda belleğimdeki ilk boşlukların farkına vardım. Gözlüğümü
aranarak evin içinde dört dönüyor, sonunda gözümde olduğunu keşfediyordum ya da
gözümde gözlükle duşa giriyor, bazen de uzak gözlüğümü çıkarmadan üstüne okuma
gözlüğümü takıyordum. Günlerden bir gün iki kez kahvaltı ettim, çünkü
birincisini unutmuştum; sonra da arkadaşlarımın bir önceki hafta anlattığım
aynı öyküyü anlatırken beni uyarmaya cesaret edemediklerinde yaşadıkları telaşı
fark etmeyi öğrendim. Artık o zamanlar kafamın içinde biri tanıdığım yüzlere,
biri de her birinin adlarına ait olan iki ayrı liste vardı ama sıra selam
vermeye geldi mi yüzlerle adları örtüştürmeyi beceremiyordum.
merhaba ( :
YanıtlaSilyorumunuzu okudum. altını çizdiklerim bölümünüz yine çok etkileyici. kitabın adından dolayı kişide bir çekinme durumu oluyor, ancak adına takılmayıp keyifle okunduğunu duymak güzel. umarım bir gün ben de okuyabilirim.
Ohen,
Silve umarım seversiniz :-)
Marquez sevgimi biliyorsun Şule abla :') Kitabı beğenmene çok sevindim, benim de teorik olarak yaşım genç ama ruhen daha yaşlı hissediyorum, o yüzden ben de keyifle okumuştum kitabı. Diğer kitaplarını da öneriyorum şiddetle, benim de okumadığım birkaç kitabı kaldı, okumaya kıyamıyorum ama geri dönüp tekrar okuması bile inanılmaz keyif veriyor. Huzur içinde uyusun :')
YanıtlaSilGözde Türker,
Silevet Gözde, yazara olan sevgini biliyorum. Senin yorumlarını okudukça yazarın bütün kitaplarını okumak istiyorum. Şimdi elimde okunmamış kitabı kalmadı ama bir alışverişte aldığım an okuyacağım.
bu kitabı biliyorum merak ediyorum ama yakın zamanda okumam ben de 30 yaşımdan sonra okumayı isterim :) iyi yapmışsınız siz bence :) bazı insanların yaşadıkları yüzünden ruh yaşı daha büyük oluyor benim de öyle bence. hele pandemide 10 kat yaşlandı herkes zaten :( konusu merak ettirdi yaşlılık hakkında çarpıcı bir eser olması güzel bi de ben de içinde başka kitaplardan bahsedilen kitapları çok severimm :)
YanıtlaSilFarklı Diyarlar,
SilAynen, pandemi bizi daha da çökertti :-)))
Gerçekten de Marguez'in ismi çok güzel. Sen deyince tekrar o gözle baktım ve evet ya çok tatlı okunuyor :))
YanıtlaSilSeviyorum yazarı, henuz bu kitabını okumadım.
Selamlar canım. 🍀
Satır Arası,
SilSelamlar Gülşah. Benim de yazardan okumadığım çok kitap var. Onları okumak için sabırsızlanıyorum.
bravo Şule'cim yazarın en belli başlı romanlarını okuyup bitirdin, imreniyorum sana, keyifli okumalar:)
YanıtlaSilEren,
Silteşekkürler canım. Evet, en bilinenleri okudum ama daha çok kitabı var. Onlara da şans vereceğim.
Kitabı okumadım ama o kadar güzel yorumlamışsın ki, çok merak ettim. Kitabın sonunu da sürprizli diye yazmışsın ya daha da arttı merakım:)) Yazarın Kırmızı Pazartesi kitabını okumuştum ama sevememiştim. Alıntılar çok hoşuma gitti. Kalemine sağlık:))
YanıtlaSilkitapkesfi,
Silbaşka bir kitabına daha şans verebilirsin. Benim de yazarın sevmediğim hatta yarım bıraktığım kitabı oldu ki ben kitapları neredeyse asla yarım bırakmam ama çoğunlukla seviyorum. Belki senin de sevdiğin çıkar. Bu kitaba şans verebilirsin.