Bu
sene kitap okuma hızım maşallah çok iyi. Öyle olunca sürekli bloguma yazılacak kitap
yorumları oluyor. Buna bir de geçen seneden kalan yorumları ekleyin. Evet,
geçen sene okuduğum kitaplardan hâlâ bloguma yazmadıklarım var 🙈 Baktım başa
çıkamayacağım bu ay kısa kısa da olsa hepsi hakkında fikrimi yazayım, birikmiş
yorumları temizleyeyim, yeni okuduklarımın yorumlarını geciktirmeden girerim
dedim. Başka türlü olmayacak çünkü. Kitabı okuduğum zaman neler yazacağımla
ilgili bir sürü fikrim varken yorumu geciktirdikçe aklımda kalan tek şey sevip
sevmediğim oluyor. Bu nedenle bu başlık altındaki yorumlarım pek detaylı
olmayacak maalesef.
Bu
yazımda klasikleri yorumladım.
NAZIM HİKMET – YAZILAR 2
Kitapta Nazım Hikmet’in gazete ve
dergilerde 1924-1934 yılları arasında yazdığı yazılar toplanmış. Yazarın “Orhan
Selim” takma adıyla yazdığı yazılar dönemin politikalarını eleştirmeye yönelik
olsa da günümüzde de güncelliğini koruyor. İnsan ister istemez günümüz
gazetecilerinin yazılarıyla Nazım Hikmet’in yazdıklarını karşılaştırıyor.
Günümüz gazetecilerinin suya sabuna dokunmayan yazılar yazması, ülkede değinilecek,
eleştirilecek o kadar konu varken magazin haberleri yorumlaması insanın içini
acıtıyor. Kitabı okurken Nazım Hikmet, boşuna Nazım Hikmet olmamış dedim.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Her gebe kadın bilmem kaçıncı
senfonisinin sesleriyle dolu Bethoven’ın kafasından daha güçlü, yüreğinden daha
güzeldir. Anamı; doğurduğu için seviyorum, yarattığı için sayıyorum.
Yapı Kredi Yayınları, 2.Baskı, 2008, 559 Sayfa, Hazırlayan: Sevengül Sönmez |
Sabahattin Ali-Hep Genç Kalacağım (kom #2018)
Hep Genç Kalacağım’da Sabahattin
Ali’nin yazdığı ve ona yazılan mektuplar toplanmış. Bazı mektuplar yazarın
Mahkemelerde ve Canım Aliye Ruhum Filiz kitaplarında da yer alıyordu ama
kitapta çoğunlukla ilk kez okuduğum mektuplar vardı.
Yazın dünyasının birçok isminin
Sabahattin Ali’ye yazdığı mektupları okumak isteyenlere öneririm.
1. “Hikâye ve romanda bugün sen varsın,
senden sonra Kemal Tahir var, sonra Orhan Kemal var, Suat Derviş var.” Nazım
Hikmet
2. “Romanını, doğacak çocuğumu bekler gibi
bekliyorum.” Nazım Hikmet
YAŞAR KEMAL – YOLDA (#kom2018)
Yaşar Kemal’in kalemi hakkında ne
söylesem az gelir. Türk edebiyatının en iyi romancılarından. Benim de en
sevdiğim yazarlardan. Bu kitabında yazarın kısa öyküleri toplanmış. Beğeniyle
sıkılmadan okudum ama her zaman romanlarını tercih ederim. Hatta yakın zamanda
seri halinde yazdığı kitaplarına başlamak istiyorum. Onun kalemini uzun uzun
tadını çıkararak okumak istiyorum.
STEFAN ZWEIG - MECBURİYET
“Ressam Ferdinand savaş sırasında askere alınmamak için İsviçre’ye kaçmıştır. Bir gün askerliğe elverişliliğinin tespiti için konsolosluğa davet edildiğinde, karısının şiddet karşıtı duruşuna ihanet etmemesi yolundaki telkinlerine karşın kendini gitmek zorunda hisseder. Görev duygusu, savaş karşıtı düşünceleri ve karısına duyduğu sevgi arasında sıkışıp kalmıştır.”
Savaş karşıtı Zweig’den savaşın anlamsızlığına
dair kısacık ama çok etkileyici bir kitap. Kitabı okurken Ferdinand için üzülecek,
karısının görüşlerine katılmadan duramayacaksınız.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. İnsan bir halkın üyesi olabilir fakat
halkı çıldırdığında kendisinin de çıldırması gerekmez.
2. Neden onların gücü var? Çünkü bu gücü
onlara siz veriyorsunuz. Ve sizler korkak olduğunuz müddetçe onların gücü hep
olacaktır. Tüm bunlar, yani insanlığın bugün korkunç dediği şey, yeryüzündeki
on insanın iradesinden ibaret ve on insan bunu yeniden yıkıp yok edebilir. Bir
insan, yaşayan tek bir insan onlara karşı durarak bu gücü yerle bir edebilir.
Fakat sizler boyun eğdiğiniz, belki paçamı kurtarabilirim dediğiniz müddetçe,
onları can evinden vurmak yerine, onlara itaat ettiğiniz müddetçe, sizler
sadece bir kölesiniz ve bunu hak ediyorsunuz demektir.
Robert Louis Stevenson – Dr. Jekyll ile Bay Hyde
Yayımlandığı 1886 yılında ortalığı
kasıp kavuran kitap zamanının çok ilerisinde. Eğer spoiler yemeden kitabı
okumayı başarabilirseniz sonunda çok şaşırabilirsiniz. Başarılı bir psikolojik
gerilim.
Kitabın hem film hem tiyatro
uyarlaması yapılmış. Kitabın sonunda çevirmenin notlarını okuyabiliyorsunuz.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Her şeyin bir sonu olduğu gibi her
şeyin bir sınırı da vardır.
Aslında yaptığınız şey çok iyi, ben şu an metrobüsteyim ve gideceğim yerle aramda çok fazla bir şey kalmadı. Kitapları uzun uzun anlatmaktansa kısa olarak bahsetmeniz bu zaman aralığını verimli bir şekilde doldurmamı sağladı :)
YanıtlaSilErtan Özdemir,
Silyorumunuza çok sevindim :-) Bazen uzun incelemelerdense kitap hakkında kısa izlenimler daha çok işe yarıyor.
İçlerinden sadece Dr. Jekyll ile Bay Hyde'ı okumuşum ki spoiler yemiştim yazık olmuştu. Kapağı bile başka seçilebilirdi bence :D Nazım Hikmet'in Yazılar'ını merak ettim, umarım bir gün okurum :))
YanıtlaSilKağıt Salıncak,
Silkapak spoiler veriyor değil mi? Dikkatli okuyucular bunu kaçırmaz.
Dr.Jekyll ile Bay Hyde yi ve Meburiyeti aldım ancak henüz okumadım. Diğerleri hakkında ise hiç bilgim yoktu. Siz böyle kısa kısa yorumlara devam edin, bizde en azından okumadığımız kitaplar hakkında, güvendiğimiz bir kaynaktan önceden bilgi sahibi olalım. Bu arada Sebahattin Ali’nin eserleri arasında Sırça Köşk ü göremek isterdim.
YanıtlaSilKitaplara Kaçanlar,
Silikisi de birkaç saate bitirilebilecek kitaplar. Sırça Köşk'ü blogumun olmadığı dönemde okudum. Bu yüzden blogumda yorumu yok.
Dr. Jekyll ile Bay Hyde merak ettıgım bır eser...
YanıtlaSilCahil Okur,
Silbence seveceksin.
Hepsi birbirinden güzel kitaplar. Bana sorarsan hiçbirini okumadim. :) Yazarlar kaliteli ama. :) Okuma hızına masallah diyeyim. Nazarlar değmesin. :)
YanıtlaSilNevbahar Durağı,
Silmaşallah :-) Yazın pek okuyamıyorum ama. Temmuz ağustostan pek ümitli değilim. Eylülde tekrar eski tempoma kavuşurum.
Zweig yine harika bir konuya değinmiş.
YanıtlaSilBen hiç kitap okuyamıyorum bugünlerde. İclal Aydın'ın kısacık bir kitabı var, o bile elimde süründü bir aydır. Bugün bitireyim artık bari.
Handan,
SilValla ben bu sene ilk altı ay hiç okumadığım kadar okudum. Yazın pek okuyamıyorum ama. Temmuz ağustostan pek ümitli değilim. Eylülde tekrar eski tempoma kavuşurum :-)
Zweig'e başlamam artık kesin oldu!
YanıtlaSilSibelynka,
SilZweig'in daha yorumlamadığım birkaç kitabı var desem :-) Başla mutlaka, eşsiz bir yazar.
Dostoyevski'nin Ölü Evinden Anıları'nı oku da tartışalım :)
YanıtlaSilGörkem CAN,
Silokuma listemde ama elimde yok. Aldığım ve okuduğum zaman mutlaka bloguma yazarım.
Çok güzel kitaplar. Ekledim listeye. Sağol canım :)
YanıtlaSilBeyda'nın Kitaplığı,
Silrica ederim :-)
Mecburiyet'in alıntılarını gerçekten çok sevdim; bunlar çok güçlü fikirler. :) Ayrıca konusu da çok hoşmuş, senin vasıtanla kitabı listeye ekliyorum; çok teşekkür ederim! ^_^
YanıtlaSilİrem AKAY,
SilZweig'in boş kitabı yok ama Mecburiyet ayrı güzeldi. Senin de seveceğine eminim.
Çok güzel ve net bir yazı olmuş :) ellerine sağlık kitapların ve açıklamaların kılavuz niteliğinde belki beni de ziyaret edersin :)
YanıtlaSilBirsen Akyol,
Silgüzel yorumun için teşekkürler. Uygun bir anımda tabii ki ziyaret ederim :-)