2020 Okumalarım

 

Herkese merhaba. Geçen sene okuduğum kitapları kısa kısa da olsa yazmak istedim. Sözü fazla uzatmak istemiyorum çünkü yazı fazlasıyla uzun olacak 😀

İlhan Berk-Bir Yeryüzü Tanığı

Bu kitaptan aklımda kalan şey Onur Akın’ın “Seviyorum Seni” şarkısının İlhan Berk’in bir şiiri olması.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Yüzün ki korkular verir bana, ne zaman yüzümü tutsam yüzüne.

William Shakespeare-Fırtına

Shakespare için artık çok fazla şey yazmak istemiyorum. Bloğumda sürekli yer verdiğim bir isim. En sevdiğim yazarlardan biri. Kitap seven herkes onun kalemiyle, eserleriyle tanışmalı. Fırtına, yazarın son kitabı.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Malum, kazanmak kolay olunca ödülü de hafife alınır.

2. Cehennem boşalmış, şeytanların hepsi burada.

3. Keşke düşüncelerim de kapansa, gözlerim kapanınca.

Sabrina Jeffries-Öyle Bir Geceydi ki

Bu kitap “Hellions of Halstead Hall” serisinin son kitabı. Aslında seriyi anlattığım bir yazı yazacaktım ama zaman ayırıp yazamadım. Sonra okumamın üstünden zaman geçince yorumlar kaldı. En azından serideki kitapların sıralamasını yazayım:

1. Bozulan Yeminler

2. Yatağımdaki Serseri

3. Sır Gibi Sakladım

4. Vahşi Bir Lordun Kollarında

5. Son Çarem

6. Öyle Bir Geceydi ki

Benim severek okuduğum bir seri oldu. Historical türünü sevenler ve romantik kitap okumak isteyenler şans verebilir. Yazarın bu seri dışında dört kitabını daha okumuştum ama onlara göre bu kitapları daha iyiydi. Yalnız kitapların baskısı olmadığı için ikinci el ya da e-kitap olarak bulup okumanız gerekiyor.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Her kadın çok güzel olsaydı güzellik anlamını yitirirdi.

2. Hiçbir zaman bir aileye sahip olmamış biri olarak konuşuyorum. Seni seven ama mükemmel olmayan bir aile bile hiç olmamasından iyidir.

William Shakespeare-Julius Caesar

Meşhur “Sen de mi Brütüs?” repliğinin sahibi Sezar’ı bir de Shakespeare’den dinleyin. Dipnot: Sezar’ın normal doğumla doğmadığını, adının “kesilip alınan” anlamına geldiğini ve günümüzde ameliyatla yapılan doğumlara verilen sezaryen kelimesinin isim babası olduğunu biliyor muydunuz?

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Korkaklar ölmezden önce ölüp dururlar.

Yiğit olan bir kez tadar yalnız ölümü.

2. Dünyada beni şaşırtmış şeylerin en garibi şudur:

İnsanlar ister istemez öleceklerini

Son günün ne zaman gelecekse geleceğini bilirler

Yine de korkarlar ölümden.

3. Ah bir bilse insan

Neye varacak bugünkü işin sonu

4. Her dost görünen dost olmuyor Caesar

Bunu düşünmekse burkuyor

Brütüs’ün yüreğini

5. Çok güvenen kolay tuzağa düşer.

6. Yüreğimi parçalıyor değerli insanların

Kıskançlığın dişlerinden kurtulamaması

Tomris Uyar-Metal Yorunluğu

Maalesef sevemediğim bir kitaptı. Neyse ki inceydi de çabuk bitti. Yoksa büyük ihtimalle yarım bırakırdım.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. “Ben de.” Dedi. “Ben de özgürlüğüme tutsağım.”

2. Yoksullar zaten güç kalıyor hayatta hanım kızım, güçlükle büyüyor, güç de inanıyor o yüzden.

Orhan Kemal-Gurbet Kuşları

En sevdiğim yazarlardan biri olan Orhan Kemal’in bu kitabı bir klasik. Türk edebiyatının en ünlü kitaplarından. Yazarın bütün kitaplarını olduğu gibi bunu da severek okudum ve her zaman söylediğim şeyi söylüyorum “Varoşları, işçileri, fakir hayatını kimse Orhan Kemal kadar iyi anlatamaz.”

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Devir istemesini bilenin devriydi. Tahsil mi? Diploma mı? İlmü irfan mı? Hadi canım. Bütün bunlar birer kuruntudan ibaretti. Dünyanın en zengin en akıllı insanları diplomasızlar, hayatları dehşetli mücadelelerle geçmiş kaba saba insanlardı. Mihveri paraydı bu dünyanın, para! “Para” kazanıldıktan sonra her şey gibi ilmü irfan da satın alınabilir, ilim irfan sahipleri huzurda el peçe divan durdurulabilirdi.

2. Sen doğru dur, eğri bulur belasını.

3. İnsan çalışınca delinmedik kabağa girer derler.

4. Rüyalar essahın üvey kardeşi.

Yeşim Türköz-Büyü Dükkânı

Bu kitabı en yakın arkadaşım önermişti bana. “Mutlaka okumalısın.” demişti. Kitap elimde yoktu ama arkadaşım önerdiği için aklımın bir köşesine yazmıştım. Sonra bir gün kardeşimin arkadaşı ona kitaplığından yirmi otuz kadar kitap verdi. Verdiği kitaplar arasında bu kitap da vardı. Böylelikle ben de kitabı okumuş oldum.

Psikolojik türde kitap okumayı sevenler okuyabilir. Kitap hayal ürünü ögeler barındırsa da bir terapi seansını okuyormuş gibi hissediyorsunuz ama bunu sıkıcı bir şekilde değil, en basit haliyle, herkesin anlayabileceği tarzda yapmış yazar. Bazı konulara bakış açınızı değiştirebilecek bir kitap.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. “Bir insanın akıllı davranması için üç yol vardır: Birincisi iyi düşünmektir. Bu en soylusudur. İkincisi taklit etmektir. Bu en kolayıdır. Üçüncüsü denemiş olmaktır. Bu en acısıdır.” Konfüçyüs

2. “Geçmişi hatırlamayanlar, onu bir kez daha yaşamak zorunda kalırlar.” Santayana

3. Ben dünyaya gelmiş olmanın bir şanstan çok bir tesadüf olduğuna inanıyorum. Bence asıl şans, dünyanın size, istediğiniz gibi bir hayat sunmasıdır. Eğer istediğiniz hayatı yaşayamıyorsanız belki de dünyaya gelmiş olmanız bir şanssızlıktır. Çünkü nerede, ne zaman ve hangi koşullarda dünyaya geleceğiniz konusunda bir seçim yapamıyorsunuz.

4. Başkalarının hayatına bakarken pembe, kendi hayatıma bakarken ise siyah camlı gözlük kullanıyordum. Çıplak gözle bakmayı hiç denememiştim.

5. geçmiş, uğurladığımız bir misafir; gelecek ise henüz tanımadığımız bir yabancıya benziyordu. İkisi de bizden değildi.

Tuğba Sarıünal-Arkadaşlar Ev Hâlim

Bu kitap da kardeşime hediye gelen kitaplardan biri. Okuma hedefimi tutturmak için ince ve çabuk okunan kitaplar ararken karşıma çıktı ve tam istediğim tarzda bir kitaptı. Keyifle okudum. Hafif okumalar yapmak isterseniz tavsiye ederim.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Etrafta bu kadar estetikle güzelleşmiş kadın varken, sosyal medya denilen mecrada türlü türlü filtreler bütün kusurları kapatıyorken, en alakasız bir filmi izlemeye çalışırken bile sitenin yanındaki baloncuktan fıstık gibi mayolu kadın resimleri ara beni diye yalvarıyorken, kadının özgüveni ne kadar yüksek, erkeğin sadakati ne kadar güvenilir olabilirdi ki?

2. Aslında herkes aile kavramının yüceliğiyle ilgili nutuklar atıyor ama hiç kimse uzun süreli ilişki yürütmenin gerektirdiği fedakârlıkları yapmak istemiyordu.

Victor Hugo-Bir İdam Mahkûmunun Son Günü

Victor Hugo’yu çok severim. Üniversitedeyken Nişanlıya Mektuplar ve Sefiller kitaplarını okumuş ve yazarın kalemine hayran olmuştum. Diğer kitaplarını da okumak istiyordum ama ilginç bir şekilde on üç on dört senedir yollarımız kesişmedi. Artık daha fazla ara vermek istemedim ve yazarın ince olan bir kitabıyla okumaya başladım. Elimde iki kitabı daha var. Onları da bu sene içinde okumayı ümit ediyorum.

Kitap, konusunu ismiyle anlatıyor. Daha fazla içerik hakkında bir şey söylememe gerek yok. Çok severek okuduğum bir kitap oldu. Mahkûmun ölüme yaklaştıkça değişen fikirlerini ve ruh halini okumak etkileyiciydi. Herkese tavsiye ederim.

ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. İnsanların hepsi belli belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkûmdurlar.

2. Ne yazık! Dünyada sadece tek bir varlığı sevmek, onu bütün kalbiyle sevmek ve karşınızda durup size bakar, cevap verir, konuşurken, sizi tanımadığını fark etmek! Sadece onun tesellisine ihtiyaç duymak ve bunu yapması gerektiğinden habersiz olan tek kişi olduğunu anlamak.

3. İnsan içinde bulunduğu olumsuz koşullarda bazen bir zinciri bir saç teliyle koparabileceğini sanır.

4. Bir gardiyanın yakın ilgisi giyotin sehpasını hissettirir.

5. Belki de o zavallılar(idam kararını verenler) bir ölüm kararının hızla infaz edilmesi sürecinin peş peşe ve yavaş yavaş yaşanan işkencelerini hiç akıllarından geçirmemiş olabilirler mi? Yok ettikleri insanın bir zekâsı, hayata güvenen bir aklı, ölüme hazır olmayan bir ruhu olduğunu hiç düşünmemişler midir? Hayır. Bütün bunlarda üçgen bir bıçağın yukarıdan aşağıya inmesinden başka bir şey görmüyor, bir mahkûmun bu kararın öncesinde ve sonrasında bir hayat sürdüğünü kuşkusuz düşünmüyorlar.

Yazmadığım birkaç kitap kaldı. Onları da başka yazılarda anlatırım artık. Bu yazı yeteri kadar uzun oldu. Yeni yazılarda görüşmek üzere. Yorumlarınızı bekliyorum.