Serhat Yabancı, Bensiz Biz Olmaz, Mona Yayınları, 253 Sayfa, 6. Baskı, 2019.
Açıkçası ben kitaba şöyle bir göz gezdiririm diye başladım. 7,5 yıllık evli olunca bu tarz kitaplar bana hitap etmiyor artık diyordum. Sonra baktım bana uygun sorular da var. İllaki sevgilinizin olması ya da sevgilinizin olmasını istemeniz gerekmiyor bu kitabı okumak için. Hatta evli bile olmanıza gerek yok. Her türlü ikili ilişkide yaşanabilecek birçok konuya da değinmiş yazar. Ben kendimle ilgili dikkatimi çeken ve beni etkileyen yerlerin altını çizdim. Bloğumda da onları paylaşacağım ama siz kitabı okuduğunuzda bambaşka bir yerden etkilenebilirsiniz. Bir şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Serhat Yabancı, okuduğum ilk kitabıyla beni etkilemeyi başardı.
Bu kitabı okumamı
sağlayan Kitap Keşfi’ne tekrar teşekkür ederim. O olmasa büyük ihtimalle ben bu
kitabı ya hiç okumazdım ya da uzun zaman sonra okurdum.
Siz bu kitabı okudunuz mu? Beğendiniz mi? Okumak
ister misiniz? Serhat Yabancı kitaplarını seviyor musunuz? İlişkilerle ilgili
kitaplar okumayı sever misiniz? Bu türde en sevdiğiniz kitap hangisi? Yorumlarınızı
bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.
ALTINI ÇİZDİKLERİM: 1. Aslında kırılmaya değmeyecek bir duruma kırılıyorsak – BEN ile ilgili –
muhtemel nedenler:
*Özel ilgi beklemek
*Dışa bağlı kendilik değeri
*Dayanıksızlık
*Hataya tahammül edemeyişimiz
*Kendimiz gibi olsun beklentimiz
*Kendimizi üstün algılama
2. Çok fazla kırılıyorsan;
*Sertsin, esnek değilsin
*Hassassın, olgunlaşmalısın
*Çabuk güveniyorsun, zamana yaymalısın
*Başkalarından çok fazla beklentin var, biraz
da kendinden beklemelisin
3. Yaşadıklarını zihninden silme. Unutmaya
çalışma. Olur da yaşadıklarını unutursan onun sana kazandırdığı tecrübeyi de
unutur aynı olayları tekrar yaşarsın.
4. Başkasının sınırını aşmamak için BANA NE…
Başkasının sınırımı aşmaması için ise SANA NE…
5. Kendi çöplüğünde mutlu olan başkasının
çöplüğünü karıştırmaz.
6. TÜİK’in yayımladığı bir istatistikte, boşanan
kadınların %75’i, boşanan erkeklerin ise %67’si boşanma süreçlerinde
ailelerinin, boşanmalarını hızlandırdığını ifade etmişlerdir. Bu istatistik,
bizim “Sınır sorunumuzun” en belirgin göstergesidir. Ailelerine sınır çizememek
kadar, kendi başına karar veremeyip ailelerini dâhil etmeleri de iç içe geçen
iki sorundur. Zaten aileler ne kadar müdahaleci ise çocukları da o kadar kendi
başına karar veremeyecek yapıda olur.
7. Oğluna âşık bir annenin oğluyla da kızına âşık
bir babanın kızıyla da evlenirken “İyi düşün.” Siz yine de eşlerine âşık
olanların çocuklarını tercih edin.
8. Çocuklarınızı bir prens veya prenses gibi
yetiştirmeyin!
Siz kraliyet ailesi değilsiniz…
Babasının prensesi,
Annesinin kralı,
Ailenin göz bebeği,
Evin nazlısı…
9. Kızınızı prenses gibi değil, ayakları yere
basan sağlam karakterli bir birey olarak yetiştirin. Oğlunuzu padişah gibi
değil, hak hukuk adalet bilen adam olarak yetiştirin. Çocuklarınızı sürekli
koruyarak, her şeyi onların yerine yaparak, düşünerek değil, gerçeklerle
yüzleştirin.
Yetiştirin ki;
Kocalarını babalarına,
Hanımlarını annelerine dönüştürmesinler.
Tanıştıkları insanlardan hemen prens/prenses
muamelesi beklemesinler.
Hiç kimse çocuğunuzu hanedan üyesi olarak
görmek zorunda değil.
10. Kendini mutlu edemeden kimseyi mutlu
edemezsin.
11. Yeterince tanımadan duygularını teslim etme.
Tanıdığında vazgeçmek zaman alır.
12. İnsanların işine çok yarıyor olman seni çok
sevecekleri anlamına gelmez.
13. Rahat yönetilir diye çekici gelen çok pasif
diye itici gelebilir.
14. Öfkeyi gösteren sevgiyi de gösterebilir. İkisi
de duygudur.
15. Mutlu evlilikler; her şeyin düzgün gittiği,
borcu olmayan, evi temiz, çocuğu en başarılı olanlar değildir. Aksine bunlar
olmasa bile iki eşin birbirini sevmeye devam ettiği, iki eşin birbirine
güvenmeye devam ettiği evliliklerdir. Sorunlar biter, çocuklar gider, borçlar
ödenir, sorumluluklar yerine getirilir ama sevgi de ilgi de sevişmek de
bittiyse sonrasında toparlamak çok zor oluyor. Soğudu mu insan, toparlanmak,
ısınmak daha zor oluyor.
16. “Bir çocuğun üç ebeveyni vardır; biri annesi,
diğeri babası, üçüncüsü ise anne ile baba arasındaki iletişim/davranış.” Prof.
Dr. Byron Norton
17. Sürekli alttan aldığımız ve idare ettiğimiz
kişiler zamanla en çok tahammül edemediğimiz ve en çok öfkelendiğimiz kişiler
de olabilir.
18. Nerede ne konuşacağını bilmemenin adı açık
sözlülük,
Kendini bilmemenin adı dobralık,
Empati yoksunluğunun adı da cesaret olmuş.
19. Her yerde her şeyi konuşmak değil, doğru
yerde, doğru zamanda, doğru cümleler kurmak vardır.
Çok severek okuduğum kitaplardan biri, yazarını çok severim. Beğenmene ayrıca mutlu oldum. Kesinlikle katılıyorum, illa bir ilişkinin olmasına gerek yok kitabı okumak için. Alıntılar çok güzel, okumayanlara da tavsiye ederim:))) Asıl ben teşekkür ederim:)))
YanıtlaSilkitapkesfi,
Silgeçen gün İnstagram'dan yazarla ilgili yaptığın paylaşımları gördüm. Diğer kitaplarına denk gelirsem onları da okuyacağım.
Alıntılar çok güzelmiş, gerçekten iyi tavsiyeler var. İnsan her yaşta bir şey öğrenebilir ve kendini düzeltmek için hiçbir zaman geç değildir. Paylaşım için teşekkürler. :)
YanıtlaSilduygu emanet,
Silkatılıyorum. Ben özellikle son yıllarda sevmediğim alışkanlıklarımı değiştirmek için daha çok çaba harcıyorum.
Ben de uzak dururdum ihtimal, not edeyim ismini.
YanıtlaSilHandan,
Silaz çok bildiğimiz şeyler ama yine de insan arada hatırlamak istiyor.
Nospera - Kırılmayacak şeylere kırılmamız bence beklentilerimizden kaynaklı oluyor.
YanıtlaSilAylık Burç Yorumları,
Silbence de. Kimseden bir beklentimizin olmaması lazım ama bekliyoruz işte.