Herkese merhaba. Geçen sene izlediğim filmlerin neredeyse yarısını bloğuma yazamadım. Kısa kısa da olsa söyleyecek bir şeyimin olduğu filmleri bloğuma yazmak istiyorum. Böylece size fikir verebilirim, ben de yıllar sonra bloğuma baktığımda bu filmler hakkında ne düşünmüşüm görebilirim. Hazırsanız başlayalım.
Başroldeki çocuk Tom Holland'a çok benzemiyor mu?
GÜMÜŞ PATENLER
İnstagram’da bir ara herkes bu filmi öneriyordu. Ben
yılın son günlerinde izledim. Görselliği çok güzeldi. Bir Adanalı olarak donmuş
kanal, buz pateni, kar, soğuk, soğuk ve çok soğuk atmosfer bana uzak olsa da
severek izledim. Sonu gerçekçi olmasa da romantik filmlerde mantık aranmaz
deyip ses etmiyorum. Bu kış günlerinde iyi bir tercih olacaktır.
KEMİKLERİNE KADAR
Bir obez olarak anoreksik kişilerin filmini izlemek
ilginç bir deneyimdi. Çok yemek de hastalanacak kadar az yemek de yemek
bozukluğudur, hastalıktır. Ben her zaman çok yiyen tarafında olduğum için
anoreksik kişileri hiç anlayamazdım. Bu filmle o dünyaya biraz girmiş oldum. Çok
daha iyi olabilirdi tabii. Emily in Paris dizisinin başrol oyuncusu Lily
Collins başrolde.
SOUND OF METAL
Oscar adaylarını izlediğim dönemde izlemiştim Sound of
Metal’i. Film kötü değildi ama Oscarlı film denilecek kadar iyi de değildi. Riz
Ahmed’in oyunculuğu çok başarılı. Taaa “Ben, Earl ve Ölen Kız” filminden beri
sevdiğim ve takip ettiğim Olivia Cooke’u bu filmde izlemek keyifliydi. Bir de
izlediğim en anlamlı, en hüzünlü sevgiliden ayrılma sahnelerinden biri bu
filmdeydi. Yıllar sonra bu film aklıma geldiğinde hep o sahneyi hatırlayacağım.
ZOMBİLERİN ŞAFAĞI
Yıllar önce bayılarak ve kahkahalar atarak izlediğim
Sıkı Aynasızlar ekibinin diğer filmi. Bu filmde zombi saldırıları ve zombi
filmleri tiye alınıyor. Favorim Sıkı Aynasızlar ama bu filmde de çok komik
yerler vardı. İngiliz komedilerini sevenler kaçırmasın.
YESTERDAY
Beatles’i kimsenin tanımadığı, şarkılarının
bilinmediği bir dünyada amatör bir şarkıcının Beatles şarkılarıyla ünlü olma
hikâyesi. Grubu ve şarkılarını sevenler için kaçırılmaması gereken bir film. Geriye
kalanlarımız için de keyifli bir seyirlik. Sadece başrol oyuncusu bir yerden
sonra insana itici geliyor. Keşke başka biri tercih edilseymiş.
DENEMEYE DEĞER
Ben bu filmi çok sevdim ya. Birçok yerde kahkaha attım.
Seth Rogen’ı çok severim zaten. Charlize Theron da hem güzel hem başarılı
bulduğum bir oyuncu. Normalde ikisini hiç yakıştırmam ve ne alaka derim ama bu
filmde müthiş bir çift olmuşlar. İnandırıcılığı sorun etmezseniz keyifli bir
iki saat geçirebilirsiniz. Film +18.
BOMBSHELL
Listede ikinci Charlize Theron filmi. Gerçi ünlü
oyuncuyu bu filmde tanımak biraz zor. Gerçekten yaşanmış bir taciz olayını
anlatan film konusu itibariyle etkileyici. Akılda kalıcı birkaç sahnesi de var
ama çok daha iyi olabilirmiş. Oyuncu kadrosunun performansları için bile
izlenir.
OYUN
En sevdiğim yönetmenlerden biri olan David Fincher’ın
en az beğenilen filmlerinden biri. Aslında film kötü değil ama yönetmenin
filmografisi o kadar başarılı ki diğer filmlerinin yanında Oyun vasat kalıyor. Heyecanı
sürekli diri tutan, tam bitti dediğiniz anda devam eden, sonunu biliyorum
dediğiniz anda sizi yanıltan bir film. Bir yerden sonra “Yok artık. Bu kadarı
da fazla.” diyorsunuz ama yine de
izlemesi keyifli.
OKJA
Parazit’in ünlü yönetmeni Bong Joon Ho’nun Parazit’i
çekmeden önce çektiği film. Filmde birçok ünlü oyuncu var. Yönetmenin Hollywood’a
giriş filmi diyebiliriz. Ben filmi sevmedim maalesef. Verdiği mesaj çok anlamlı
ama anlatım tarzını beğenmedim. Oyunculuklar insanı rahatsız edecek kadar
abartılı. Başroldeki kız “Okja! Okja!” diye bağırdıkça başım ağrıdı. Filmin renklerini
sevdim ama. Doğada geçen kısımlar tam bir görsel şölen. Vejeterjan olmayı
düşünen ama henüz hazır olmayanlar bu filmi izlesin diyorum.
VAN HELSİNG
2004 yapımı bu filmi ben daha yeni izledim ve bayağı
beğendim. Bazı sahnelerde beni bayağı korkuttu ama bu, benim çok korkak olmamla
ilgili olabilir. Filmin en iyi yanlarından biri kesinlikle müzikleriydi. Dinlediğiniz
anda, filmi izlemeseniz bile size çok tanıdık gelecektir bu müzik çünkü uzun yıllar
boyunca ana haber bültenlerimizi süsledi J
Siz bu filmlerden hangilerini izlediniz? Beğendiniz mi?
Hangilerini izlemek istersiniz? Geçen sene en beğendiğiniz, aklınızda en çok
yer eden film hangisi? Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni yazılarda görüşmek üzere.
OKJA bende severek izlemiştim...
YanıtlaSilYüreğimin İklimi,
Silçok sevimliydi kerata :-)
gümüş patenler filmine böyle kafa dağıtmalık romantik komedidir diye başlamıştım :D o kadar çok içimi karartmıştı ki güzel filmdi ama benim ruh halime göre değildi :D
YanıtlaSilİçimdeki yaz,
Silben de romantizme ve dönem kıyafetlerine doyayım diye izledim yok devrim yok fakir-zengin çatışması hiç beklemediğim şeyler çıktı. Benim de beklentilerime uymadı :-)
Filmler çok güzel:))) Gümüş Patenler'i çok severek izlemiştim ben de ve başroldeki çocuk Tom Holland'a benziyor bence de:)) Kitaptan uyarlanan film ve kitabını okumadan seyrettiklerimden. Kemiklerine Kadar, Oyun, Denemeye Değer filmlerine bakacağım mutlaka. Bunların dışında bana göre listenin en iyi filmi Skandal, benim için açık ara önde, gerçek bir olaydan yola çıkması filmi daha etkili yapmış. Çok üzücü bir olay ve filmde anlatılanlar birçok yerde yaşanıyor ne yazık ki. Kesinlikle seyredilmesi gereken filmlerden:))) Emeğine sağlık:)))
YanıtlaSilkitapkesfi,
SilSkandal'ı ben de sevmiştim. Etkileyici bir film. Anlatılanların gerçekten yaşanması insanı daha çok sarsıyor.
Gümüş Patenler Ve Oyun'u sevmiştim. Oyun'u zaten yıllar yıllar önce izlemiştim o zaman sürpriz sonlu filmlere aşina olmayan bünyeme şok etkisi yaratmıştı. Yesterday ve Bombshell listemde :)
YanıtlaSilGül Özdemir,
SilYesterday hoşça vakit geçirmelik bir film. Bombshell daha etkileyici, akılda kalıcı. Umarım ikisini de seversin.
Van Helsing'i sinemada izlemiştim. O sesler, görüntü kalitesi salonda bir farklıydı :)
YanıtlaSilDostbilgi,
Silçekildiği zamana göre görsel efektleri çok iyi bence. Müziği on numara zaten. İnsanı anında havaya sokuyor.